Kendi zindanını inşa etmiş insanların yaşadığı bir memleket olduk.
Elimizle yaptığımız zindanlara girip, demir kapıları üstümüze hem de açılmamak üzere kapatıyoruz...
Tuhaf ki tuhaf;
Cebimizde beş para yok, ianeye muhtacız ama ne önemi var ki; Bizim parti iktidarda ya...
Adaletin terazisi kaymış, adalete ekmek peynir gibi muhtaç olmuşuz ne gam; Bizim mezhep, bizim cemaat, bizim tarikat, bizim... bizim... bizim... iktidarda ya...
Sokaklarımıza dağımıza taşımıza kan bulaşmış! İyi de kardeşim benim etnisitem mezhebim ideolojim var, bunlar için tabii ki öldürürüm...
Eğitim yerle bir olmuş, yeni nesil mesleksiz, erdemsiz ve sorunlu bir hâle gelmiş, umurumuzda mı; benim ideolojim benim inancım benim... benim... demeye devam ediyoruz...
Yolsuzluk lağım olmuş akıyor! İyi de çalıyorsa da yapıyorsa da kardeşim, hırsız da olsa benim hırsızım sana ne, benim...benim...benim...
Bu listeyi uzat uzatabildiğin kadar!
Etnik, inanç, töre ve ideolojik mensubiyetlerimiz, âdeta zindanlarımızın harcı tuğlası demiri olmuş!!!
Kutsallarımızı karşıtlığın silahı yapmış, zindanlarımızın kapısına demirden kilitler vurmuşuz!!!
Ses geçirmeyen zindanlarımızda, komşu zindana kulak kabartmamız imkânsızlaşmış ve sağırlaşmışız. Kendimiz konuşup kendimiz dinliyoruz!
Işıksız zindanlarımızda âdeta bakar kör olmuşuz. Bizim dediklerimizin bizi tutsaklaştırdığını, memleketin pürmelalini, Suriye’yi, Irak’ı, Libya’yı, Mısır’ı, Yemeni, Lübnan’ı görmüyoruz!
Olup biteni görmek duymak konuşmak için başımızı zindanımızdan dışarıya çıkardığımızda, göreceklerimizin duyacaklarımızın şokundan mı, yoksa kutsalımıza ihanet ederim korkusundan mı, her neyse, bir şekilde başımızı dışarıya çıkarmıyor çıkaramıyoruz!
Etnisite zindanı,
İnanç zindanı,
Mezhep zindanı,
İdeoloji zindanı,
Parti zindanı,
Taraftarlık zindanı,
Soy sop zindanı,
Simge zindanı,
Adamcılık zindanı,
Zindan, zindan, zindan...
Şüphesiz ki; kutsalları kutsamak kıymetlidir! Kutsalların üzerinden tutsaklaşmak, akıldan, izandan, vicdandan uzaklaşmak, tebaaya, müride, kurşun askere dönüşmek ise başta kutsalı çürütür!
Haa...
Tabii ki; bir de kutsalları promosyonlaştıranlar var, onların görevi ise zindan bekçiliğidir!!!