Mustafa Kemal'in Suriye Savaşı:
Bugün size 1. Dünya Savaşı'nın son harbi olan Katma Meydan Muharebesi ve komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ten bahsedeceğim.
Tarih 26 Ekim 1918.
Mondros mütarekesinden birkaç gün önce.
Kut-ül Amare Savaşı ise 29 Nisan 1916 dır.
Bu savaşta Enver paşanın amcası Mirliva (tuğgeneral) Halil paşa, Kut şehrini kuşatarak İngilizlerden almıştı.
İngiliz tarihçisi James Morris, Kut'un kaybını "Britanya askeri tarihindeki en aşağılık şartlı teslim "olarak tanımlamıştı.
Fakat General Frederick Maude komutasındaki Britanya kuvvetleri, İkinci Kut Muharebesi sonrasında 23 Şubat 1917 tarihinde Kut şehrini geri aldı.
Yani Kut-ül Amare geçici bir kazanım olmuştu.
Oysa sizlerin belki de ilk defa duyacağınız Katma meydan savaşı İngiliz'i durdurmuştu.
Mustafa Kemal Suriye cephesine 2 defa atanmıştı. İlkinde Von Sanders komutan idi fakat ikincisinde tüm yetki Mustafa Kemal'e bırakıldı.
Çünkü İngiliz ve Araplar ile 4. ve 8.ordu yok edilmiş elde sadece Mustafa Kemal'in 7.Ordusu kalmıştı.
Emrinde ise İsmet ve Ali Fuat paşa vardı.
Savaşta 8. Ordu yarılmış 7. ve 4.Ordu toplanarak çekilmeye başlamıştı. Mustafa Kemal bu çekilme sırasında cephenin en son bölgesinde at üstünde tek bir er bile geride bırakmayarak düzeni sağlamıştı.
Çekilmenin sebebi açık ve net şekilde Arap milislerin Osmanlı ordusunu vurması idi.
Hicaz yani Mekke, Medine, Ürdün çoktan İngilizlerin eline geçmişti.
Fransız, İngiliz ve Arap milisler donanma yardımı ile 1 Ekim'de Beyrut'a girdiler.
Mustafa Kemal bu durum üzerine 7. Ordu' yu Şeria nehrinin doğusuna geçirerek kuşatılmaktan kurtulmuş ve Halep'te mevzi almıştı.
Yıldırım orduları komutanı Sanders komutanlarıyla toplantı yaptı ve 4.ordu dan geriye kalanları da ekleyerek orduyu lağv edip her şeyi 7. Ordu komutasına verdi.
Sanders Adana'ya hareket etti. Artık komutan Mustafa Kemal idi ve karşısında İngiliz- Arap milis ordusu vardı.
Mustafa Kemal orduyu Toros Dağları'na ve tünellerine mevziledi.
İşte tam bu dönemde Mustafa Kemal Ali Fuat paşa'ya bir fikrini açıkladı.
"Görüyorsun dimi. Arap milisler Osmanlıyı arkadan vurdu. Yoksa biz bu toprakları kaybetmezdik. Bugün anlıyorum ki Osmanlıyı Türklerle oluşturmamız gerekiyor Fuat"
(Atatürk .İslam A.c1.s 728)
Halep'in güneyinde savaş olurken Araplar şehre girdiler ve hükümet konağını ele geçirdiler. Şehir ahalisi de Faysal ve Hüseyin in kuvvetlerine katılmıştı.
Şimdi gerisini Mustafa Kemal' den dinleyelim:
"Şehrin dışına doğru şark kalabalığına girdik. Bunlar askeri kıyafet taşıyan urban ve bedevilerdi, adeta esir olmuştuk.
Yanımda kuvvet olarak bir tek nefer yoktu. Bedeviler otomobilin etrafını sardılar ve sallamaya başladılar, şoföre 'dur' dedim. Arabadan indim elimde Tahsin Bey'in verdiği kırbaç vardı. Anlayacakları dilden konuştum. "Reisiniz nerde? Çekilin"
Bu sırada kırbacı rastgele üzerlerine salladım, sindiler.
Reisleri geldi, ona dedim ki 'Ben sizin yardım ettiğiniz vaziyeti galebe çaldım, herkes mağlubdur. Fakat sizin onlara iştirakinizi de mazur görüyorum. Bu akşam yanıma geliniz, görüşelim'
Şaşkınlıklarından yararlanarak şoföre 'çabuk geri dön' dedim.
Halep'e döndüm.
Şeyhleri geldi. 'Benden ne istiyorsunuz' dedim 'Şimdilik bin altın, silah,cephane' dedi.
Bin altını verdim, silah ve cephane vaadi verdim. Altını aldı,gitti'
Ardından Mustafa Kemal Arap devleti tarafından tayin edilen valiye haber gönderir ve Osmanlıya ait ne kadar evrak ve para varsa ister.
Vali dinlemez.
Mustafa Kemal, Valiliği basar ve onu haşlar. Kasalardaki tüm evrak ve kıymetli eşyayı alır ve ordugaha getirir.
Artık Halep 'te kalmanın anlamı yoktur. İngilizler bir yandan, halk bir yandan Osmanlıya saldırmaktadır. Sokak çatışmaları artmıştır.
Ordusuna emir verir ve Katma bölgesinde İngiliz süvari ordusu ile silahlanmış asi Araplarla 26 Ekim 1918 de savaşırlar.
Savaşı kazanırlar ve İngiliz ordusu durur.
Mustafa Kemal şöyle der:
" Bir hat tespit ettim ve sınırladım. Kuvvetlerime emrettim ki; düşman bu hattı geçmeyecek, nitekim geçemediler"
O sınır bugünkü Türkiye sınırına çok uygun bir sınırdır.
Katma (Quatma) bölgesi de Afrin civarındadır.
Yani günümüzde Türk ordusunun teröristlerle savaştığı bölge Mustafa Kemal'in savaş hattıdır.
1.Dünya savaşının son savaşını Katma' da Osmanlı kazanmıştır.
Bu tarihten sonra Mustafa Kemal, Müdafai hukuk teşkilatının ilk hücrelerini meydana getirmeye başlar.
30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandığında ve ağır şartları gördüğünde Mustafa Kemal şöyle der:
"Henüz bitmedi, yeniden başlıyoruz".