Ümraniye’de şehit edilen polis memuru Şeyda Yılmaz’ın olayında ihmaller, hatalar, eksiklikler, adalet vb gibi konulara girmeden meseleye farklı bir açıdan bakmak istiyorum; Aile ve çevre…
Paylaşmış olduğum video, dün akşam polisi katleden Yunus Emre Geçti’nin 14 yaşındaki haline, tam 5 sene öncesine ait. Herkese açık sosyal medya profilinden silahlarla poz veriyor, illegal görünmeye çalışıyor.
Suça bulaştığı/bulaşacağı çok açık.
Ailesi bir şey demiyor, bu paylaşımları yaptığı için çevresi tarafından dışlanmıyor.
Çocukları doğduğunda “Yunus Emre” ismini verenler, çocuklarının bir suç makinesine dönüşmesini umursamıyor belki de destekliyor.
26 suç kaydı var ve suç işlemeye devam ediyor. Dünkü olayda yanında annesi de var, hatta olay anında seken kurşunlardan yaralanıyor.
Şahsın aileden kopma durumu da yok. Suçları ailesinin gözetimi ve himayesi altında işliyor. Eğer, ailesi, silah yerine insanlığı, yardımı, cana kıymak yerine cana can vermeyi öğretebilseydi Şeyda Yılmaz bugün aramızda olacaktı. Ama ne yazık ki sosyolojik bir gerçekle karşı karşıyayız.
Her aile iyi değildir, haliyle her insan da iyi değildir. Bu toplumda çocuklarını adeta insanlığa zararlı birer virüs gibi yetiştiren, yetişmesine yol açan binlerce aile var. İşte o zihniyetinin, o kötülüğün son eseri…
14 yaşındaki bir çocuğun bu paylaşımlarına göz yumup, onu bugünlere taşıyıp bir polis katili olmasını seyredenler/teşvik edenler de bu suçun bizatihi ortağıdır.
Ümraniye’de şehit edilen polis memuru Şeyda Yılmaz’ın olayında ihmaller, hatalar, eksiklikler, adalet vb gibi konulara girmeden meseleye farklı bir açıdan bakmak istiyorum; Aile ve çevre…
— Batuhan Çolak (@batuhancolak33) September 23, 2024
Paylaşmış olduğum video, dün akşam polisi katleden Yunus Emre Geçti’nin 14 yaşındaki… pic.twitter.com/qWlmHfdhAZ