Kaldıramayacağınız göç; devlet sistemini etkiler, vatandaşlarınızın huzurunu bozar, ülke ekonomisini geriye düşürür.
Bunu basit ve acı bir hadiseyle açıklayacağım.
Bilecik... Asayiş yönünden sakin huzurlu bir kentimiz. Aynı zamanda Osmanlı'nın ilk başkenti olarak da tarihi bir öneme sahip.
Ertuğrulgazi mahallesinde bir apartmandan kadın feryatları yükseliyor. Adeta kulaklar tırmalanıyor, sanki birinin canı alınıyor. Komşular panik içinde polisi arıyor, bir yandan da sesin nereden geldiği anlaşılmaya çalışılıyor.
Polisler geliyor ve olay çok geçmeden çözülüyor.
Afganistan'dan Türkiye'ye gelen yabancı uyruklu şahıs ile Tacikistan uyruklu sevgilisi evde kavga ediyor.
Afgan şahıs, kadını darp ettikten sonra parmaklarına satırla vuruyor. Talihsiz kadın parmaklarını kaybediyor, o acıyla feryat etmiş.
Kadın hastanede tedavi altına alınıyor, hayatı hiçbir zaman eskisi gibi olamayacak...
Sevgilisinin parmaklarını kesen Afgan şahıs, olaydan sonra babasıyla birlikte kaçmış. Polis ikisini de yakaladı. Muhtemelen vahşeti gerçekleştiren Afgan bir kaç ay tutuklu kaldıktan sonra serbest kalacak.
Denilebilir ki "İyi de kardeşim geçen günkü Tekel bayisi olayını da mı yabancılar yaptı?" Doğru. Çünkü meselemiz yabancının/Türk'ün yapması meselesi değil.
Meselemiz zaten toplum olarak asayiş ve güvenlik konusunda son derece sorunlu bir durumda olmamız.
Ve bunun üzerine bir de kültürel ve ekonomik düzeyi düşük yabancı topluluklar da dahil olduğu zaman olay kontrolden tamamen çıkıyor.
Ne mi oluyor?
Bilecik'teki olay örneği üzerinden gidelim.
Polis bu olayla ilgili ciddi bir mesai harcadı, harcıyor.
Adli personel yine dava dosyalarına gömülecek.
Sağlık personeli yaralı kadını tedaviye uğraşacak.
Vahşeti gerçekleştiren Afgan ise cezaevinde bakılıp, sonrasında (Deport da ayrı bir iş) devletin başına yine dert olacak.
Apartmanda vahşete tanık olan komşular hep tedirgin olacak.
İç içe geçmiş bir sorunlar yumağı doğdu.
İşte burada devlet sistemi sekteye uğruyor.
Personel daha çok çalıştı, devletin gider kalemleri arttı, huzur katsayısı düştü.
Sokakta, evde huzur kaybolurken, devlet sistemini meydana getiren kurumlar zaten kendisine yeten sorunların üzerine bir de yabancıları dahil ediyor.
Türkiye'nin mevcut şartlarına bir kişiyi bile içeriye kabul etmemiz gerekirken milyonları aldık.
Kaldıramayacağınız göç; devlet sistemini etkiler, vatandaşlarınızın huzurunu bozar, ülke ekonomisini geriye düşürür.
— Batuhan Çolak (@batuhancolak33) August 2, 2023
Bunu basit ve acı bir hadiseyle açıklayacağım.
Bilecik... Asayiş yönünden sakin huzurlu bir kentimiz. Aynı zamanda Osmanlı'nın ilk başkenti olarak da tarihi bir… pic.twitter.com/zVVnd2ON6T
Kardeşim mesele Afgan Suriye Irak Pakistanlı mülteci olması değil önemli olan mültecilere vatandaşlık verilip seçmen kitlisini pekiştirmek çoğaltmak herkes bunu gözden kaçırıyor