Antalya'da kaçak olduğu ortaya çıkan ALİMDER'in yurdunda 18 yaşındaki Mehmet Sami Tuğrul acımasızca katledilmişti.
Yurda ilişkin çok sayıda iddia ortaya atılırken soruşturma kapsamında sadece cinayeti işleyen yurdun aşçısı tutuklandı. Yurt yöneticileri hakkında herhangi bir gözaltı kararı verilmedi, sadece ifadelerine başvuruldu.
Yurdun kaçak olduğu ortaya çıkarken, yurtta kalan öğrenciler çok hızlı bir şekilde KYK'nın yurtlarına yerleştirildi.
ALİMDER'den konuyla ilgili bir açıklama yapıldı. Açıklamada özetle, binanın yurt olarak kullanılmadığı, öğrencilerin daireleri kendilerinin kiraladıklarını, binada kalan öğrencilere sadece yemek hizmeti verdiklerini öne sürdüler.
Ancak durum öyle değildi.
Konuyla ilgili önemli bir gelişme var. Yurtta yaklaşık 45 gün öncesine kadar kalan bir öğrencinin akrabaları tarafıma ulaştı.
Kendileri, yaşadıklarını anlatmak ve başkalarının canlarının yanmaması için yurtla ilgili tüm bildiklerini anlatmak istediler.
Öncelikle ALİMDER'in iddiasını yalanlıyorlar. Aylık 500 lira yurt parası ödediklerini ve bunu yurdun görevlisi tarafından elden toplandığını ifade ettiler.
Namaz ve sohbetlere katılımın zorunlu olduğunu eklediler.
Şimdi sözü doğrudan kendilerine bırakıyorum:
"Kardeşim, bu sene Antalya'da üniversiteyi kazandı. KYK yurduna başvurduk ancak yedek çıktı. Özel yurtların fiyatları aylık 2 binden başlıyordu, gücümüz yetmedi. İstemeye istemeye bu yurda kaydettirdik.
PARALARI YURDUN GÖREVLİSİ TOPLUYORDU
Yurdun aylık ücreti 500 TL'ydi. Çok çok uygun bir fiyattı. Mecbur kaldık.
Haberi görünce, o apartman girişini görünce kanım dondu. Çünkü kardeşim de bir buçuk ay önce o yurtta kalıyordu. KYK çıkınca "Hiç durma çık git o yurttan" dedim.
Yaşanan olaydan sonra ALİMDER yöneticileri "Burası yurt değildi" diye açıklama yaptılar. Yalan söylüyorlar, parayı yurdun görevlisi topluyordu.
Kardeşim, 1 ay o yurtta kaldı ve verilen sözlerin hiç biri tutulmadı. Eğer yurdun müdürü resmiyette görünen kişiyse o adamın açığa alınmış bir öğretmen olduğunu öğrendim.
IŞİD KAFASINDALAR
Orda kalanlar KYK çıkınca hemen kaçtılar. Kalanlar ise abartmıyorum IŞİD kafası düşüncedeler. Tabi davranışları bu aşçı kadar ileri gider mi bilmiyorum ama bu ılımlı İslam değil tamamen IŞİD kafası.
Olay saat 12-13.00 civarında olmuş ve iki öğrenci olayı görmüş. Ölen çocukla aşçı arasında önceden bir husumet var mı bilmiyorum, tartıştılar mı bilmiyorum.
Zaten olaydan önce ölen genç aşçıya yardım için yanına gidiyormuş yanında bir arkadaşıyla. Ancak arkadaşı o sırada gelememiş. Ne olduğunu kimse bilmiyor, ikinci genç yemekhaneye girince sesleri duyuyor. Böyle ölümü kimse haketmezdi. Önce bıçaklamış, sonra kafasını kesmiş...
Öğrenciler korkudan kapısını kilitlemiş.
AŞÇI HELALE HARAMA DİKKAT EDER ÇOK İYİDİR
Yurda kardeşimi yerleştirirken müdüre şunu da sormuştuk, "Yemekler nasıl, burada mı yapılıyor" diye.
Müdür, aynen bize şunları söyledi: " 5 yıldızlı otellerde çalışmış bir aşçıdır, çalıştığı yerlerde domuz eti olmazdı. Helali haramı çok iyi bilir."
KYK'YA ÇIKINCA "DİNSİZLERİN YURDUNA MI GİDECEKSİN"
Kardeşim yedek listeden bir süre sonra KYK yurduna girmeye hak kazandı. Yurttan ayrılacağı zaman yurt müdürü üzerinde baskı kurmuş.
"Ben sana hakkımı helal etmiyorum, dinsizlerin yurduna mı gideceksin" demiş.
O gün orada benim kardeşim de olabilirdi çok üzüldüm ölen çocuğa. Sessiz sakin bir çocuktu diyorlar, Allah rahmet eylesin, kimse böyle bir şeyi hak etmez...
45 KİŞİ KALIYORDU, SOHBETLER KATILIM ZORUNLUYDU
Biz yurda kardeşimi kaydederken yaklaşık 30 kişi kalıyordu daha sonrasında yemekhanenin üstünü de oda yapmışlar, toplam 45 kadar öğrenci kalıyordu.
Yapılan dini sohbetlere ve vakit namazlarını cemaatle kılmak zorunluydu."
Kardeşi kısa bir süre önce yurtta kalan ağabeyin anlattıkları tablonun vahametini ortaya koyuyor. KYK'ya başvuruyorsunuz kabul edilmiyorsunuz, özel yurtlara gücünüz yetmiyor ve olaydan sonra yurt olduğunu bile kabul etmeyenlerin yanında kalıyorsunuz.
KYK yurdu çıkınca da "Dinsizlerin yurduna mı gideceksin" diye baskı kuran bir zihniyet.
Antalya Valiliği, "Aşçının psikolojisi bozuk, tedaviyi ihmal etti" diye bir açıklama yaptı. Bu yeterli olamaz.
Böylesi merdiven altı yerleri kimler denetlemedi, kimler gençlerimizi bu yapıların eline attı tek tek ortaya çıkarılmak zorunda.
Bu söylenen kisiler müslümansa ve müslümanlik buysa ben müslüman değilim.2 tane oğlum var, Allahim bunların eline düşüreceğine okumasin cahil kalsin.cemaatmis aşiret miş çocuklarinizi aman birakmayin.daha ne kadar ders alacaksiniz...
Her şeye izin verip sorumluluk almamak nasıl bir ahlaktır, nasıl bir din anlayışıdır? Yazı için çok teşekkürler, daha netleşti herşey.
Bu akepe kafası merdiven altı dediğimiz yurtları başıboş bıraktı oda bilinçli. Denetim yok israf çok artık bu sapık zihniyetlere imkan verilmemeli millet olarak tepkiyi koyma zamanı gelmedimi. ????
Kalemine sağlık Batuhan Hocam. Tarikatlar kapatılmalıdır. Genç arkadaşları bu kokuşmuş zihinlere emanet etmek zorunda kalmamalıyız. Bu tarikatların kaçak ya da resmi yurtları kamulaştırılarak öğrencilerin hizmetlerine açılmalıdır.
Tarikatlar kapatılınca ne olacak? Aleviler gibi diniz mezhebiz ayağına yatıp resmileşmeye çalışacaklar. Cumhuriyetin ilk zamanlarında Alevilerin tarikatları kapatılınca devletin içine sızmaya çalıştılar.