Çiftçiden Ziraat Bankası isyanı!
Artan enflasyondan en çok etkilenen sektörlerden biri de şüphesiz tarım sektörü.
Girdi maliyetlerine yetişmekte zorlanan üretici, Ziraat Bankası kredilerinin faiz oranlarından da son derece dertli.
Konuyu bir Ege'den bir de Güneydoğu Anadolu'dan iki çiftçiyle görüştük. En temel ve ortak sorun sorun piyasadaki belirsizlik.
"ZİRAAT BANKASI İPOTEK EDECEK ARAZİSİ OLMAYANLARA KREDİ VERMİYOR"
Nazilli'de çiftçilere kanaat önderliği eden Mesut Yörükoğlu, tüm bu belirsizlik ortamında bazı çiftçilerin kredilere ulaşmakta da zorluk yaşadığından söz etti.
Her çiftçinin 'Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı olduğunu belirten Yörükoğlu şöyle dedi:
"Bu sistemler ile kiraladığınız veya kendinize ait fark etmeksizin işlediğiniz arazileri Ziraat Odası'na bildirip kayıt altına alıyorsunuz. Böylece ürettiğiniz ürünü beyan etmiş oluyorsunuz. Bankalar da bu sisteme bakarak size kredi veriyor. Ziraat Bankası bizleri şöyle zora sokuyor;
Eğer bir çiftçinin ipotek edeceği kendine ait arazisi yok ise Ziraat Bankası kredi vermiyor. Çünkü bir varlığınızı ipotek etmesi lazım.”
"ÇİFTÇİ ÖZEL BANKAYA YÖNELMEK ZORUNDA KALIYOR"
Ziraat Bankası'nın sunduğu bu şartın, tarlası olmayan çiftçiyi özel bankalara başvurmak zorunda bıraktığını ifade eden Yörükoğlu, "Bu işi kendi tarlası olmadığı için kiralık bir tarlada yürüten çiftçi ne yapıyor? Faiz oranları çok daha yüksek olan Deniz Bank, İş Bankası, Şekerbank gibi özel banlara yöneliyor. Zaten bütün bankalar tarım bankacılığına soyunmuş durumda. Bu bankalarda yüzde 60-70 oranlarında faiz söz konusu" şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM: ÜRÜNÜN İPOTEK EDİLMESİ
Bu sorunun da hükümetin desteğiyle aşılabileceğini kaydeden Yörükoğlu, çözüm önerisini basit bir tabloyla anlattı:
"Bu işi hükümetler, 'çiftçinin beyan ettiği ürün desenini ipotek ederek' yapmak zorunda. Yani ben çilek üretiyorum diyelim. Dekar da ÇKS de zaten sistemde kayıtlı.
Diyelim ki 30 dekar arazide 6 ton çilek üretiyorsun. Hesap basit: "ÇEKİLEN KREDİ DE YETMİYOR" Çiftçinin ipotek edeceğin tarlası yoksa 180 ton çileği ipotek edeceksin ki ona da uygun faizli kredi verebilesin. Zaten çiftçiliğin maliyeti o kadar fazla ki Ziraat Bankası'ndan alınan kredi de yetmiyor. Kredi tutarı devam eden üretimi destekleyemiyor. Yani bir çiftçi Ziraat Bankası'ndan kredi çekebildiyse de özel bankalara başvurmak zorunda kalıyor." "GİRDİ MALİYETLERİ ÇOK ARTTI" Adıyaman'da 300 dönüm arazide buğday yetiştiren 2 çocuk babası Reşit Emre de benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu anlattı. Babasından 1970'lerde 1000 dönüm arazi devraldığını ancak şu anda 300 dönüm arazide üretim yapabildiğini söyleyen Emre, "Buğday hasadına başlayacağız. Daha fiyat açıklanmadı. Geçtiğimiz yıl 8,5-9,5 TL'ydi. Bu yıl en az 18-19 TL olarak açıklanmalı ki emeklerimizin karşılığını alalım. İlaç, gübre, mazot. Bu girdi maliyetleri çok fazla arttı" şeklinde konuştu. "ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ" Piyasadaki bu belirsizliğin kendilerini zora soktuğunu kaydeden Emre, "Ziraat Bankası'ndan 400 bin TL kredi çektim. Zaten elime kesilen komisyonlarla 370 bin TL geçti. Özel bankaya gitsek faiz oranları yüksek. Tarım Kredi ve Ziraat Bankası'na borcum 1 milyonu geçmiştir. Adana'da geçen gün hasat başladı daha ne vereceklerini bilmiyoruz. Önümüzü göremiyoruz" dedi. "DAHA GEÇEN YILKİ DESTEK ÖDEMESİNİ ALAMADIK" Devlet desteklerinin arttırılması gerektiğini ifade eden Emre, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Yanımızda Yunanistan var. Onlar devamlı devletten destek alarak üretiyor. Türkiye'ye gidecek diyerek tonlarca pamuk üretiyorlar. Bizde o yok. Biz daha geçen sene 10. ayda sattığımız pamuk primini alamadık. Mazot desteğinde de geçen yılın parasını aldık, bu yılın desteğini daha alamadık."
Diyelim ki 30 dekar arazide 6 ton çilek üretiyorsun. Hesap basit: "ÇEKİLEN KREDİ DE YETMİYOR" Çiftçinin ipotek edeceğin tarlası yoksa 180 ton çileği ipotek edeceksin ki ona da uygun faizli kredi verebilesin. Zaten çiftçiliğin maliyeti o kadar fazla ki Ziraat Bankası'ndan alınan kredi de yetmiyor. Kredi tutarı devam eden üretimi destekleyemiyor. Yani bir çiftçi Ziraat Bankası'ndan kredi çekebildiyse de özel bankalara başvurmak zorunda kalıyor." "GİRDİ MALİYETLERİ ÇOK ARTTI" Adıyaman'da 300 dönüm arazide buğday yetiştiren 2 çocuk babası Reşit Emre de benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu anlattı. Babasından 1970'lerde 1000 dönüm arazi devraldığını ancak şu anda 300 dönüm arazide üretim yapabildiğini söyleyen Emre, "Buğday hasadına başlayacağız. Daha fiyat açıklanmadı. Geçtiğimiz yıl 8,5-9,5 TL'ydi. Bu yıl en az 18-19 TL olarak açıklanmalı ki emeklerimizin karşılığını alalım. İlaç, gübre, mazot. Bu girdi maliyetleri çok fazla arttı" şeklinde konuştu. "ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ" Piyasadaki bu belirsizliğin kendilerini zora soktuğunu kaydeden Emre, "Ziraat Bankası'ndan 400 bin TL kredi çektim. Zaten elime kesilen komisyonlarla 370 bin TL geçti. Özel bankaya gitsek faiz oranları yüksek. Tarım Kredi ve Ziraat Bankası'na borcum 1 milyonu geçmiştir. Adana'da geçen gün hasat başladı daha ne vereceklerini bilmiyoruz. Önümüzü göremiyoruz" dedi. "DAHA GEÇEN YILKİ DESTEK ÖDEMESİNİ ALAMADIK" Devlet desteklerinin arttırılması gerektiğini ifade eden Emre, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Yanımızda Yunanistan var. Onlar devamlı devletten destek alarak üretiyor. Türkiye'ye gidecek diyerek tonlarca pamuk üretiyorlar. Bizde o yok. Biz daha geçen sene 10. ayda sattığımız pamuk primini alamadık. Mazot desteğinde de geçen yılın parasını aldık, bu yılın desteğini daha alamadık."