Diyarbakır Barosu'ndan Şeyh Said'e hakarete suç duyurusu

TAKİP ET

Diyarbakır Barosu, gazeteci Fatih Altaylı hakkında "Şeyh Said'e hakaret ettiğini" gerekçe göstererek suç duyurusunda bulundu.

Diyarbakır Barosu, vatana ihanetten idam edilen Şeyh Said’e “Haysiyetsiz, şerefsiz” dediği için gazeteci Fatih Altaylı hakkında suç duyurusunda bulundu.

Baro suç duyurusunu "X isimli sosyal medya platformu üzerinden yayınlanan bir videoda merhum Şeyh Said’e hakaretlerde bulunan Fatih Altaylı hakkında; Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına Kişinin Hatırasına Hakaret Suçundan (TCK 130) suç duyurusunda bulunulmuştur" açıklamasıyla sosyal medyada paylaştı.

SUÇ DUYURUSUNUN İÇERİĞİ

Fatih Altaylı'nın "Kişinin hatırasına hakaret" suçundan yargılanmasını talep eden baronun suç duyurusunun içeriği şu şekilde:

"Şüpheli Fatih ALTAYLI tarafından X isimli sosyal medya platformundaki https://x.com/enekip/status/1734187401378222198?s=46 hesabında yayınlanan video içeriğinde açıklamalarda bulunulmuştur.

Şüpheli tarafından merhum Şeyh Said efendi hakkında, "haysiyetsiz", "şerefsiz" ve "rezil" gibi söylemlerde bulunduğu, merhum Şeyh Said efendinin anısına hakaret edildiği gözetilerek, şüphelinin cezalandırılması gerekir Şöyle ki;

Kişinin Hatırasına Hakaret Suçu (TCK 130. Madde)
Kişinin hatırasına hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 130. Maddesi;

'(1) Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az 3 kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır.
(2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır' şeklindedir.

Hakaret suçu ile korunan hukuki değer, kişinin onur, şeref ve saygınlığıdır. Suçun oluşabilmesi için failin hareketinin mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olması yeterlidir. Ayrıca mağdurun onur, şeref ve saygınlığının rencide edilmiş olması aranmaz. Bu nedenle hakaret suçu soyut tehlike suçudur. Bu suç sadece sözle değil aynı zamanda yazıyla veya mağdurun onur, şeref veya saygınlığını rencide edebilecek her türlü fiille işlenebilir

Kürt toplumu için önemli bir lider olan Şeyh Said ve 46 arkadaşı, yeni kurulan cumhuriyet yönetimine isyan ettikleri gerekçesiyle 1925'te idam edilmiştir. Şeyh Said, Kürt milletinin saygın şahsiyetlerinden birisidir. Bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına somut bir fiil ya da olgu isnat etmeden saldırmak, yani soyut olarak tahkir etmek, hakaret tanımı içerisinde yer almaktadır. Şüpheli tarafından twit içeriğiNe konu açıklama incelendiğinde, merhum Şeyh Said'in hem toplumsal saygınlığını hem de yakınlarının duygularını rencide ettiği, onur, şeref ve saygınlığını zedelemeyi amaçladığı görülmektedir.

Cezayı artırıcı bir nitelikli hal olarak düzenlenen suçun alenen işlenmesi ise; hakaret suçunu oluşturan fiilin belirli olmayan sayıda kişilerce algılanabilecek bir şekilde ortaya çıkarılmasıdır. Nitekim yayın yoluyla kişinin hatırasına hakaret suçunun işlenmesi de aleniyet kavramı içinde değerlendirilmektedir.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 2009/18403 E. 2010/967 K. ve 01.02.2010 tarihli ilamı; '...Ölünün hatırasına hakaret suçunun cezaevi koğuşunda işlenmesi karşısında, eylemin gerçekleştiği koşullar itibariyle belirli olmayan birden fazla kişiler tarafından duyulup algılanmayacak olması nedeniyle aleniyet öğesinin gerçekleşmediği gözetilmeden (...) sanık hakkında verilen cezanın TCK'nın 130/1. Maddesinin ikinci cümlesiyle artırılması...' şeklindedir. Şüpheli tarafından, twitter isimli sosyal medya platformunda, aleniyet içerir şekilde atılan twit içeriğiyle kişi hatırasına hakaret suçunun işlendiği gözetildiğinde, nitelikli halin gerçekleştiği açıktır.

Netice itibariyle, şüphelinin twit içeriği gözeletildiğinde basın yayın yoluyla işlenen kişi hatırasına hakaret suçundan şüphelinin cezalandırılması gerekir."