Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Scholz ile ortak basın açıklaması düzenledi

TAKİP ET

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile görüşmesinin bitiminde ortak basın toplantısı düzenlendi. İkili basına verdikleri demeçlerin ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Scholz tarafından Başbakanlık Binası’nda karşılandı. İki lider basına görüntü verdikten sonra görüşmeye geçti. Görüşmenin ardından ortak basın açıklaması düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Şahsıma ve heyetime gösterilen misafirperverlik için tüm Alman dostlarıma teşekkür ediyorum. Sayın Scholz'un daveti üzerine Berlin'e gerçekleştirdiğim bu ziyarete büyük önem veriyorum. Açık ve net konuşmayı severim, burada da açık ve net konuşacağım. Çünkü 7 Ekim tarihi bir başlangıç olarak anlatılıyor. 7 Ekim'den sonraki süreç hiç konuşulmuyor. 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı. Her taraf yerle yeksan oldu. Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar Hamas, Hamas. Hamas'ın silah varlığı ile acaba İsrail'in silah varlığı gücü mukayese edilebilir mi? Şu anda İsrail'in nükleer silahı var mı? Var. Sorarsanız var demezler. Onlar yalanı iyi kullanırlar.

"BİZİM İSRAİL'E BİR BORCUMUZ YOK, BİZ HOLOKOST CENDERESİNDEN GEÇMEDİK"

Şurası çok önemli ibadethaneler vuruluyor, hastaneler vuruluyor. Burada görüldüğü gibi bu çocuklar nasıl vuruluyor. Bunlar karşısında biz elimiz kolumuz bağlı mı duracağız. Buna karşı hiç sesimizi çıkarmayacak mıyız? Bir borçluluk psikolojisi içerisinde İsrail - Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir. Bakın ben rahat konuşuyorum, çünkü bizim İsrail'e borcumuz yok. Biz holokost cenderesinden geçmedik, böyle bir durumumuz da yok. Başbakanlığım döneminde ben ilk defa antisemitizm noktasında tavır koymuş liderim. Konuşmamız gereken önemli mesele de şu; bunu nasıl çözeceğiz. İnsani ateşkese Türkiye ne kadar katkıda bulunabilir Almanya ne kadar katkıda bulunabilir. Bu adımları beraber nasıl atacağız, burası önemli. Önemli olan bu insani ateşkesi birlikte sağlayalım. Böyle insani ateşkesi birlikte Almanya - Türkiye sağlayabilirsek özellikle bu ateş çemberinden bölgeyi kurtarma imkanı yakalarız. Rehinelerin takası deniliyor. Biz buna da varız. Biz nasıl Karadeniz'den tahıl koridorunda bir çalışma ortaya koyduysak bu çalışmayı ortaya koyarken biz Avrupa, Afrika böyle bir ayrım yapmadık. Çok açık ve net söylüyorum Karadeniz tahıl koridorundan geleni yüzde 40'ı Avrupa'ya gitti. Şu anda bile Afrika'dan bazı talepler var. Rusya ciddi miktarda bir tahılı göndermeye karar verdi. Savunma sanayi iş birliğimizin engelsiz bir şekilde yürütülmesi lazım. İki ülke arasında beşeri köprü vazifesi gören Almanya'daki Türk toplumunun huzur içinde yaşaması en büyük temennimizdir. Görüşmelerimizden ana gündemlerinden biri de Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik süreci oluşturmaktadır. Avrupa Birliği'nin lokomotif ülkelerinden olan Almanya'nın vereceği katkıları önemsiyoruz. 52 senedir Türkiye, AB kapısında bekletilmektedir.

"BEN BİR MÜSLÜMAN OLARAK KİLİSELERİN VURULMASINDAN RAHATSIZIM"

Bir gazeteci Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, “Açıklamalarınız sadece Almanya'da değil NATO ülkeleri arasında da bir rahatsızlık oluşturdu. İsrail'in var oluş hakkını kabul ediyor musunuz? İsrail'in faşist bir ülke olduğunu söylediniz, hangi gerekçeleriniz var? Ve İsrail’in Hamas’a karşı saldırısına neden soykırım diyorsunuz? Yüzlerce insanı İsrail'de katleden bir örgütü, NATO müttefikleri tarafından terör örgütü olarak tanınan bu örgütü, nasıl bir kurtuluş örgütü olarak tanımlayabilirsiniz? Siz Türk-Alman ilişkilerini tehlikeye atıyor musunuz? NATO içerisinde de bu işbirliğini tehlikeye mi atıyorsunuz diye sormak istiyorum. Türkiye’den savunma sanayi için 40 adet Eurofighter talep ediliyor. Almanya bunu kabul edecek midir?” sorusunu sordu.

Gazeteciye tepki gösteren Erdoğan, şunları söyledi:

“Öncelikle NATO’nun önde gelen ülkelerinden bir tanesi, ilk 5’in içerisinde yer alan bir ülkeyiz Türkiye olarak. Türkiye, NATO’da sıradan bir ülke değil. İlk 5’in içinde. Şu anda NATO’nun içinde düşüncesi, kanaati kimin ne olursa olsun, Rusya-Ukrayna arasında herkes kimin yanında yer alıyor? Ukrayna’nın yanında yer alıyor. Türkiye olarak biz, Ukrayna ile de görüşüyoruz, Rusya ile de görüşüyoruz. Aralarında herhangi bir ayrım yapmıyoruz. Ama 33 milyon ton tahıl koridorundan bütün o tahılı Avrupa’ya, Afrika’ya götüren biz olduk.

Şu anda da yine diyorsunuz ki ‘yüzlerce’, bak ben sana yüzlerce demiyorum, binlerce Filistinliyi şu anda İsrail öldürdü mü, öldürdü. Hastaneleri yok etti mi, etti. İbadethaneleri, kiliseleri vuruyor mu, vuruyor. Ben bir Müslüman olarak bundan rahatsızım. Peki sen bir Hristiyan olarak bu kiliselerin vurulmasından rahatsız olmuyor musun? Bunlara karşı niye bir tavır koymuyorsunuz? Bunlara karşı da bir tavır koyun. Bizim için bu noktada bölgede Musevi, Hristiyan, Müslüman bu ayrımın olmaması gerekir. Antisemitizme karşı da bir mücadele verildiyse, bu mücadeleyi dünyada ilk veren lider ben oldum. Ve şu anda da bakın Almanya ‘İsrail’e şu kadar maddi destek verdiğinden’ bahsediyor.

Eurofighter konusunda Almanya verir veya vermez. Dünyada savaş uçaklarını üreten sadece Almanya mı? Birçok yerden bunların çalışmasını yaparız, temin ederiz. Şu anda insansız savaş uçakları noktasında da Türkiye önde gelen ülkelerden bir tanesi durumuna gelmiştir. Bir basın mensubu olarak, bizi bununla tehdit etmeyin. Bize öyle sorular sorun ki bu sorular vicdani olsun, insani olsun, cevaplarını da biz size o şekilde verelim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısının bitiminde ise basın mensuplarına, "Good evening, good night" diyerek seslendi.

SCHOLZ: İSRAİL'İN KENDİNİ SAVUNMA HAKKI VAR

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ise açıklamalarında İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu belirtse de iki devletli çözümden yana olduklarının da altını çizdi. Scholz ayrıca görüşmelerde hukuki ve finansal konuların geçtiğini belirtirken tahıl koridoru anlaşması için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti.

Scholz:

“Filistinli sivillerin ölümü de bizi üzüyor. Almanya bu konudaki insani yardımları sunmada önde gelen ülkelerden biridir. Orada iki devletli bir çözüm olmalıdır. İsrail'in varoluş hakkı bizim için olmazsa olmazdır. Ülkemizde, Yahudi düşmanlığına asla yer yoktur. Almanya'da yaşayan 5 milyon Müslüman'ın tabii ki yeri vardır ve bunun inkar edilmesine de karşıyız."

Hukuki ve finansal güvenlikle ilgili konuların öneminin altını çizen Şansölye, “Türkiye'nin AB üyeliği konusunda nasıl ilerleme kaydedileceğini ve düzensiz göçün sınırlandırılması konusunu da görüşeceğiz. Türkiye ile yapılan Geri Kabul Anlaşması'nın sürdürülmesi de önemli. Bu iki tarafında yararına olacaktır“ ifadelerini kullandı.

Tahıl koridoru anlaşması konusunda ise Alman Başbakan, “Türkiye Ukrayna’dan tahıl ihracatı konusunda yapıcı ve önemli rol oynadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kişisel katkısından ötürü teşekkür ederim” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkürlerini sundu.